yarı açık

yarı açık

тэмэтазэ

Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. . 1991.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Смотреть что такое "yarı açık" в других словарях:

  • yarı açık cezaevi — is., huk. Cezalarının bir kısmını tamamlamış, iyi hâlleri görülen tutukluların geri kalan sürelerini çiftçilik, el sanatları vb. işlerle geçirebilecekleri, dıştan korunmasız olmasına karşın, kaçmaya karşı engelleri olan cezaevi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yarı açık cezaevi — cezalarının bir kısmını tamamlamış, iyi halleri görülen tutukluların geri kalan sürelerini çiftçilik, el sanatları vb. işlerle geçirebilecekleri, dıştan korunmasız olmasına karşın, kaçmaya karşı engelleri olan cezaevi …   Hukuk Sözlüğü

  • açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yarı — sf. 1) Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf 2) Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan Yarı yolu aldık. Yarı mesafede. 3) is. Futbolda 45 dakikalık her iki devreden biri Birinci yarıda dört gol attık. 4) zf. Gereğinden az, tam… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açık durum — is., sp. Güreşte vücudun dizler bükülü, ayaklar açık, dirsekler gövdeye yakın, kollar yarı gergin olarak aldığı durum …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıynaşık — yarı açık, aralık …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • Strafvollzugsrecht (Türkei) — Der Strafvollzug in der Türkei wird durch das türkische Strafvollzugsgesetz[1] (tStVollzG) und darauf aufbauende Vorschriften, insbesondere die Strafvollzugsordnung[2] (tStVollzO), geregelt. Der Strafvollzug erfolgt in geschlossenen und offenen… …   Deutsch Wikipedia

  • aralık — is., ğı 1) İki şey arasındaki açıklık, mesafe İki masa arasında bir metre aralık var. 2) Sıra, vakit O aralık açıkgözün biri de ayağımdan çıkan potini almış savuşmuş. M. Ş. Esendal 3) Uygun, elverişli durum, fırsat 4) Evin iki bölümü veya iki oda …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cezaevi — is. Hükümlülerin içinde tutuldukları yapı, hapishane, mahpushane, dam, kodes, mahbes Birleşik Sözler yarı açık cezaevi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çamaşır — is., Far. cāmeşūy 1) İç giysisi Çamaşırı ile yarı açık duran bacakları kan içindeydi. M. Ş. Esendal 2) Kirli eşyaları yıkama işi Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmemden başka çare kalmadı. H. E. Adıvar Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ev — is. 1) Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı 2) Bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut, hane Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. N. Cumalı 3) mec. Aile Evine bağlı bir adam. 4) esk. Soy,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»